DESTEK EĞİTİMİ PROGRAMLARI

Dil ve Konuşma Bozuklukları

Dil ve Konuşma Bozuklukları

Dil ve konuşma birbirinden farlıdır. Dil, insanların birbirleriyle duygu ve düşüncelerini paylaşmak amacıyla kullandığı ortak kurallar sistemidir. Bir dil, yalnızca konuşma dilini akla getirmemelidir: yazı ve işaret kullanımı da bir dildir. Konuşma ise bu duygu ve düşünceleri içeren kuralların gerekli organlar yardımıyla fiziksel olarak üretildiği sistemdir.

Bir çocuk duygu ve düşüncelerini aktarmak için gerekli dilbilgisine sahip olabilir fakat konuşma organları (dil, dudak vb.) işlevini gerektiği şekilde yerine getiremediğinden konuşamayabilir. Diğer yandan, başka bir çocuk konuşma organları işlevini kusursuz yerine getirdiği halde dil gelişimindeki bir aksaklık nedeniyle konuşamayabilir, ya da her ikisi de aynı anda görülebilir.

Eğer çocuk başkalarının söylediklerini anlamakta (alıcı dil) veya duygularını, düşüncelerini yeterli düzeyde sözel olarak aktarmakta (ifade edici dil) güçlük yaşıyorsa o zaman bu bir ‘Dil bozukluğudur.’

“Konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde, vurgularında, ses birimlerinin çıkarılışında, eklemlenişinde, artikülâsyonunda, anlamında bozukluk bulunabilir.’’

NEDENLERİ

a-Zeka: Konuşma oldukça karmaşık becerilerin belli bir düzen içinde oluşmasını gerektirir. Araştırmalar, zeka geriliğinin konuşma engelinin tek sebebi olarak gösterilemeyeceğini ortaya çıkarmıştır. Zihin kabiliyeti ile dil kabiliyeti arasında olumlu bir ilişki olduğu genellikle kabul edilir. Konuşmayı kazanmadan önce işitme engelli çocuklardan zekaca üstün olanlar, konuşmayı normal ve zihinsel engelli olan işitme engellilere oranla daha erken, daha kolay ve daha iyi kazanabilmektedirler.

b-Konuşma organları: Diş, dil, damak, boğaz ve ses bantları engelli olduğunda çocuk muhtemelen konuşma güçlüğü çekecektir.

c-Duygusal durum: Korkunç kazalar, duygusal şok geçirenlerde konuşmanın kaybedildiği görülür. İlk çocukluk devresinde çocuğun karşılaştığı duygusal güçlükler onun konuşma gelişimini etkiler, geciktirebilir.

BELİRTİLERİ

Çocuk ana dilinin bağımsız veya bileşik sesleri doğru ve anlaşılır şekilde çıkaramıyorsa ve çıkardığı sesler aynı yaş grubundaki çocukların çıkarması gereken seslerden farklılık gösteriyorsa, eğer artikulasyon bozukluğu çocuğun konuşmasını anlaşılmaz hale sokuyorsa ve konuşma etrafın dikkatini yoğun olarak çekiyorsa, belirti olarak da değerlendirilebilecek dört şekilde görülebilir:

Atlamalar: Atlama yanlışlarında sözcüklerin yalnız bir kısmı söylenir. Örnek : hayvan -ayvan ,rehberlik -reberlik ,saat -sat ,araba –arba

Yerine Koyma: Sözcüğün başı ,ortası veya sonundaki bir sesin yerine başka bir ses kullanılır. Örnek : Arı -ayı ,kitap-kipat , davul-dayul

Eklemeler:. sözcüklerdeki fazla sesleri içerir. Örnek : Aşagi-aşşağı ,atmışaltmış ,eşek -eşşek, pencere - penicere ,saat- sahat ,

Çarpıtmalar: Sesler tam doğrru olmamakla birlikte gerçeğine yakındır. Ses, konuşma dilinde olmayan yeni bir ses olarak çıkarılır. Örnek : karagöz -kaxgöz ,ekmek –emm

KEKEMELİK

“Kekemelik 2 ve 7 yaş arasında ortaya çıkan bir konuşma bozukluğudur. Kekemelik; çocuğun konuşmasının hem akıcılık hem de zamanlama açısından bozulmasına neden olur; çocuk ses, hece ve sözcük tekrarı yapabilir, sesleri uzatabilir, kelimeleri bölebilir, bloklar yapabilir ya da söylemekte zorlandığı kelimelerden kaçınarak dolaylı anlatım yapabilir.

NEDENLERİ

Kekemeliğin kesin bir sebebi yoktur. Araştırmaların %70 i genetik olduğunu göstermektedir. Bireyin yaşadığı travmalar durumu tetikleyebilir.

1.Nörolojik faktörler ve ilaçlar (Yetişkin dönemde başlayan kekemeliklerde/edinilmiş kekemeliklerde)

2.Psikolojik zorlanmalar, yüksek anksiyete ve depresyon.

3.Denetimci, kuralcı aile tutumları

4.Stres ve kaygı

5.Aniden yaşanan korku

6. Bireyin fiziksel ve çevresel unsurlarından

7. TBI, inme veya nörolojik hasar sonucu meydana gelebilir.

BELİRTİLERİ

*Hece tekrarları,

 *Sözcük tekrarları,

*Ünlü seslerle başlayan kelimeleri uzatarak konuşma,

 *Kelimeler arasında beklemeler

 ARTİKÜLASYON

Artikülasyon bozukluğu, kişinin konuşma seslerini yanlış veya eksik üretmesi anlamına gelmektedir. Konuşma düzeneği; gırtlak, yutak, yumuşak damak, dil, dişler, dudaklar ile birlikte ağız ve geniz boşluklarından oluşmaktadır.

Seslerin üretiminde sorunlar görülür. Örneğin ''arı'' yerine ''ayı'' ''kayak'' yerine ''tayak'' vb. seslerde bozulmalar olur. Bazı sesler gelişimsel olarak kendiliğinden geri gelebilir. Bunun ilgili bilgi almak için dil ve konuşma terapistinden değerlendirme almak doğru olacaktır.

GECİKMİŞ KONUŞMA

Çocuğun konuşması yaşından beklenenden çok geri ya da konuşma gelişimi açısından çok daha yavaşsa, o çocuğun konuşması gecikmiş konuşma olarak adlandırılır.

NASIL ANLAŞILIR?

● Kısıtlı sözcük dağarcıkları vardır. Ya hiç konuşmazlar ya da zor anlaşılan birkaç sözcük kullanabilirler.

● Yutma, çiğneme, salya akıtma sorunları olabilir.

● Düşünce ve isteklerini anlatmada zorlanabilirler.

● Jest, mimik, işaret kullanmaya yönelebilirler.

● İletişim kurmaya karşı isteksiz davranabilirler.

● Çevrelerindeki seslere, konuşmalara ilgisiz davranabilir, dinlemez görünebilirler.

● Anlaşılmaz sesler çıkarabilirler.

● Çevreleriyle ve girdikleri yeni ortamlarda uyum güçlükleri gözlenebilir.

● İsteklerini, düşüncelerini dile getirirken hoş olmayan (vurma, çarpma, ağlama, bağırma gibi) tepkilerde bulunabilirler.

● Dikkat süreleri kısa ve dağınık olabilir.

● Kavramları geç ve uzun zamanda öğrenebilirler.

● Bellekleri zayıf olabilir.

● Öğrendikleri bilgileri transfer ödemeyebilirler.